Bahar mevsiminin gelmesiyle birlikte doğa uyanmaya, ağaçlar filizlenmeye ve çiçekler açmaya başladı. Ancak bu güzel manzaraların yanı sıra, alerji riski de beraberinde geliyor. Özellikle polen duyarlılığı olan bireyler, bu dönemde ciddi sağlık sorunları ile karşı karşıya kalabiliyor. Türkiye’nin önde gelen alerji uzmanlarından Prof. Dr. Özlü, bu konuyla ilgili önemli uyarılarda bulundu.
Prof. Dr. Özlü, bahar aylarının alerjik rinit gibi rahatsızlıkların artması açısından kritik bir dönem olduğunu belirtiyor. Alerjik rinit, polenlerin solunması sonucu meydana gelen burun akıntısı, hapşırma ve gözlerde kaşıntı gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Bu rahatsızlığın özellikle çiçekli alanlarda bulunulduğunda veya polenlerin yoğun olduğu zamanlarda daha da belirgin hale geldiği ifade ediliyor. Prof. Dr. Özlü, alerjik bireylerin çiçekli alanlarda bulunmaktan ve pencere açmaktan kaçınmaları gerektiğini vurguladı.
Bahar aylarında polen seviyeleri, özellikle rüzgarla taşınan çiçek polenleri nedeniyle yükselmektedir. Bu durum, astım veya alerji geçmişi olan bireyler için büyük bir tehlike arz ediyor. Alerji belirtileri genellikle bahar aylarında başlamaktadır ve bu süreçte önlem almak büyük önem taşımaktadır.
Prof. Dr. Özlü, "Alerji hastaları, bahar mevsiminde dışarı çıkarken mutlaka tedbirli olmalıdır" diyerek bu bireylerin gündelik yaşamlarında dikkat etmeleri gereken noktalara değindi. Özellikle yoğun polenlerin olduğu saatlerde dışarı çıkmamayı ve mümkünse pencereleri kapatmayı önerdi. Bu basit tedbirler, alerjilerin hafiflemesine neden olabilir.
Alerjik bireyler için, evde oluşturulan hava temizleme sistemleri ve hava filtresi kullanımı da önemli bir çözüm sunuyor. Prof. Dr. Özlü, dışarıda bulunduğunuz süre içerisinde maske takmanın da alerji tedbirlerine dahil edilmesi gerektiğini ifade etti. Maske kullanmak, polenlerin burun ve ağız yoluyla alınmasını bir nebze engelleyebilir.
Bunların yanı sıra, beslenme alışkanlıkları da alerji belirtilerinin etkisini azaltabilir. Özellikle bağışıklık sistemini destekleyen ve anti-inflamatuar özellikleri bulunan besinler, alerjik bireylerin diyetine dahil edilmelidir. Omega-3 yağ asitleri, C vitamini ve probiyotik içeren gıdaların tüketimi, bu dönemde oldukça faydalı olabilir.
Alerji ve astım hastalarının bu dönemde başvurabileceği başka bir çözüm ise, mevsimsel alerjilere karşı önceden doktorları ile görüşerek gerekli tedavi sürecine başlamaktır. Doktorlar antiallerjik ilaçlar, burun spreyleri veya immünoterapiler ile alerji belirtilerini kontrol altına alabilirler. Pozitif bir sonuç elde etmek için bu tedavi yöntemlerinin bahar aylarından önce başlatılması oldukça önemlidir.
Sonuç olarak, bahar ayları doğanın canlandığı güzel bir dönem olarak bilinse de, alerji riski taşıyanlar için ciddi bir tehdit oluşturabiliyor. Prof. Dr. Özlü’nün uyarıları, bu konuda farkındalık yaratmak ve insanların sağlıklı bir bahar geçirmelerine yardımcı olmak adına oldukça önemli. Dışarıda dikkatli olmak, pencerleri kapalı tutmak ve doktor önerilerine uymak, alerjik reaksiyonların en aza indirilmesine yardımcı olacaktır.