Sağ koalisyon hükümeti İtalya'da nükleer enerjiye geri dönüşe izin verecek yasa tasarısını kabul etti. Son nesil küçük reaktörlerin kullanımını öngören bu yasa tasarısı, 1986 yılındaki Çernobil felaketinin ardından nükleer santrallerini kapanma kararı alan İtalya'nın bu alandaki duruşunu değiştiriyor.
Giorgia Meloni liderliğindeki İtalya hükümeti, enerjide dışa bağımlılığı azaltma arayışı doğrultusunda nükleer enerjiye dönme konusunda kritik bir adım attı. İktidara geldiği Ekim 2022'den bu yana bu konuyu ara ara gündeme getiren hükümet, Bakanlar Kurulu'nun kabulünden sonra bu düşüncesini somutlaştırdı. Bakanlar Kurulu'nun kararının ardından sosyal medya platformlarından bir mesaj paylaşan Meloni, nükleer enerjiye geri dönme kararına ilişkin ifadeler kullandı.
İtalya Çevre ve Enerji Güvenliği Bakanı Gilberto Pichetto Fratin, düzenlediği basın toplantısında yasa tasarısının detaylarına ve nükleer enerjiye dönüş planlarına değindi. Yasanın, önceki nükleer deneyimlerden farklılık gösterdiğini belirten Fratin, "Yeni nesil füzyon teknolojilerine tamamen farklı araçlarla yaklaşıyoruz, büyük ölçekli santrallerin mantığından ayrılıyoruz." dedi. Yasa tasarısının parlamentonun onayını takip eden 12 ay içinde yürürlüğe gireceği bilgisini paylaştı.
Kabine toplantısında, son dönemdeki yüksek enerji maliyetlerine karşı aile ve işletmelere yönelik 3 milyar euro değerinde bir mali destek paketi de kabul edildi. Başbakan Meloni, aileleri ve işletmeleri desteklemek için enerji faturalarına karşı 3 milyar euro kaynak ayrıldığını, bunun 1,6 milyarının aileler için, 1,4 milyarının ise işletmeler için kullanılacağını belirtti.
İtalya, nükleer enerji üretmeyen Avrupa'nın büyük ekonomilerinden biri olma özelliğini taşıyor. Ülke, Çernobil felaketinin ardından 1987'de yapılan halk oylamasıyla nükleer enerji üretimini durdurmuştu. 1990 yılında tüm nükleer santraller kapandı ve bu yasak, 2011'de yapılan bir başka halk oylaması sonucunda da devam etme kararı aldı.
İtalya'da nükleer enerjiye dönme kararı tartışmayı beraberinde getirecek gibi görünüyor, ancak hükümet bu kararının enerji güvenliği ve stratejik bağımsızlık konusunda önemli bir adım olduğunu ifade ediyor.