Son yıllarda Türkiye'de şok etkisi yaratan dolandırıcılık olayları, FETÖ'nün devletin içinde yarattığı kaos ve güvensizlik atmosferinden besleniyor. FETÖ'ye ait olduğu öne sürülen bir dizi dolandırıcılık vakası, masum insanların hayatını altüst etti. Bu yazıda, FETÖ yalanlarıyla gerçekleştirilen dolandırıcılık yöntemlerini, mağdurların yaşadığı acıları ve yetkililerin bu tehlikeli duruma karşı aldığı önlemleri inceleyeceğiz.
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ), varlığını sürdürebilmek için her türlü yasa dışı faaliyetlere yönelirken, dolandırıcılığı da kendisine bir kazanç kapısı olarak belirlemiştir. Örgüt, özellikle ekonomik kriz dönemlerinde, kişilerin zayıf noktalarından ve umutsuzluklarından faydalanarak kendi çıkarlarını gözetmiştir. Bu tür dolandırıcılıkların başında 'bağış' ve 'yatırım' adı altında toplanan paralı işlemler gelmektedir. Vatandaşlardan aldıkları bağışların, yöneticileri tarafından FETÖ’nün amaçları doğrultusunda kullanıldığı iddiaları, dolandırıcılığın boyutunu gözler önüne sermektedir.
Dolandırıcılar, kendilerini FETÖ’ye karşı savaşan cesur kişiler olarak tanıtarak, sahte belgelerle insanları ikna etmeyi başarmışlardır. Örneğin, “Kendi işimizi kurmak için yardım edin” gibi cümlelerle insanları yanlarına çekerek, belirli bir miktar para talep etmişlerdir. Bu tür dolandırıcılık faaliyetleri, sadece maddi kayıplara değil, aynı zamanda duygusal çöküşlere yol açmaktadır. Dolandırılan kişiler, kendilerini itibar kaybı yaşamış hissetmekte ve bu psikolojik baskıyla başa çıkmakta zorlanmaktadırlar.
FETÖ yalanlarıyla dolandırılan mağdurlar, yaşadıkları travmayı atlatabilmek için bir araya gelerek destek grupları oluşturmuştur. Bu destek grupları, mağdurları yalnızlaştırmamakta ve birlikte hareket etmelerini sağlamakta önemli bir rol oynamaktadır. Ancak, bu tür destek gruplarının dışında da ciddi önlemler alınmaktadır. Devlet yetkilileri, dolandırıcılık yapan kişilerin yakalanması için özel ekipler kurmuş, durumu tedbirle takip etmeye başlamıştır. Özellikle banka sistemleri üzerinden geçmiş işlemlerin incelenmesi, dolandırıcılık oranlarının azaltılmasında etkili olmuştur.
FETÖ organizasyonları, artık dolandırıcılığın yanı sıra, teknolojik gelişmelerden de faydalanmaya başlamıştır. Sosyal medya platformları üzerinden yürütülen dolandırıcılık kampanyaları, daha geniş kitlelere ulaşmayı mümkün kılarak, yeni bir tehdit oluşturmuştur. Bu bağlamda, kullanıcılara veri güvenliği eğitimi verilmesi ve farkındalık kampanyalarının düzenlenmesi önem kazanmıştır. Gerek devlet, gerekse bireysel düzeyde yapılacak olan bu tür çalışmalar, FETÖ yalanlarıyla dolandırıcılık faaliyetlerini en aza indirgeyecektir.
Sonuç olarak, FETÖ yalanlarıyla yürütülen dolandırıcılık faaliyetleri, toplum üzerinde kalıcı yaralar bırakmaktadır. Bu tür olayların önüne geçebilmek için toplumun bilinçlenmesi, eğitimler ve etkin kampanyaların başlatılması gerekmektedir. Her bireyin ihtiyaç duyduğu desteği alabilmesi ve kayıplarını telafi edebilmesi için, ortak bir çaba ve iş birliği içinde olunması önemlidir. Böylelikle, FETÖ’nün ve benzer dolandırıcı yapıların etkisiyle oluşan zararların önüne geçilebilir.