Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, gündeme damga vuran açıklamalarda bulunarak sokak çağrılarına dikkat çekti. Bahçeli, toplumsal huzuru tehdit eden bu çağrıların masum olmadığını vurguladı. Özellikle son dönemde Türkiye'de artan toplumsal olaylar ve çeşitli grupların sokaklara dökülmesi, Bahçeli'nin bu konudaki hassasiyetini artırmış gibi görünüyor.
Bahçeli, sokak çağrılarının ardında ne tür niyetlerin olduğunu merak ettiğini belirterek, "Bu çağrılar, toplumsal huzuru bozmayı amaçlayan planların bir parçası olabilir," ifadesini kullandı. Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı zorlukların artmasıyla birlikte, bazı grupların sokakları karıştırma çabaları içinde olduğunu söyleyen Bahçeli, "Oslo'dan Gezi'ye, FETÖ'ye kadar bir sürü kötülükle savaşıyoruz. Bunların hepsi bir araya gelerek toplumumuzu tahrip etmek istiyor," dedi. MHP Genel Başkanı, bu tür sağlık ve güvenlik sorunlarına odaklanmanın önemine de dikkat çekerek, hükümetin zor zamanlarda halka güven vermesi gerektiğinin altını çizdi.
Devlet Bahçeli, sokakların bu tür eylemlere sahne olmasının sadece siyasi bir düşünceden öteye geçtiğini, aynı zamanda ekonomik istikrarı da tehdit ettiğini ifade etti. "Bir ülkenin ekonomik geleceğini güvence altına almak için siyasi istikrarı sağlamak şarttır," diyen Bahçeli, Türkiye'nin bu tür tahriklere boyun eğmemesi gerektiğinin altını çizdi. "Partimizin ve hükümetimizin görevi, halkımızın huzurunu korumaktır," vurgusunu yapan Bahçeli, toplumsal birlikteliğin önemine işaret etti.
Tüm bu açıklamalar, Bahçeli'nin Türkiye'deki mevcut duruma yönelik kaygılarını ve çözüm önerilerini ortaya koyarken, siyasi arenada da yankı buldu. Bahçeli, "Sokaklarda yapılan çağrılar, bir anlama, bir gayeye yönelmiş gözükmeyebilir. Ancak bunların arkasında, toplumumuzda bir kırılma yaratma isteği yatıyor," sözleriyle durumu daha da netleştirdi. Bahçeli'nin bu net duruşu, çeşitli siyasi partiler ve yorumcular tarafından desteklenirken, bazılarına göre ise bu tutum, iki kutuplu bir siyasetin yeniden şekillenmesine neden olabilir.
Bahçeli'nin açıklamalarının ardından, muhalefet cephesinden de çeşitli tepkiler geldi. Özellikle gençlerin sokak çağrılarına katılım gösterdiği günlerde, Bahçeli'nin bu konudaki tavrı, yeni bir tartışma başlattı. Genç neslin düşüncelerinin önemine dikkat çeken bazı muhalefet partileri, Bahçeli'nin yaklaşımını "demokratik bir tartışma ortamını sınırlayan bir duruş" olarak nitelendirdi. Ancak Bahçeli, "Toplumsal huzurumuz, geleceğimiz için her şeyin önündedir," diyerek kendi görüşünü savunmaya devam etti.
Türkiye'de siyasi istikrarın sağlanması gerektiği konusunda birçok kesim hemfikirken, Bahçeli'nin bu tavrı daha geniş bir kitle tarafından tartışılmaya devam edilecek gibi görünüyor. Özellikle seçim sürecine yaklaşırken, Bahçeli'nin ifadeleri, sokak çağrılarının artışı ve bunların siyasi sonuçları üzerine yeni analizlerin yapılmasına zemin hazırlıyor. Kısacası, Bahçeli'nin sokak çağrılarına yönelik bu net duruşu, hem siyasi hem de toplumsal arenada dikkate değer bir konu olarak gündemden düşmeyeceğe benziyor.